Baskı makinasının bulunuşundan sonra kitap sayısı çoğaldı doğal olarak. İlk kez ne zaman kataloglara gereksinildiğini bilmiyorum, ama birgün gereksinildi. Kitaplar çoğalınca, kataloglar da çoğaldı. Kataloglar çoğalınca katalogların da katalogları yapılmaya baslandı. Bazı kataloglar kendi adlarını dizelgelerine (listelerine) almıyorlardı, bazı kataloglarsa alıyorlardı (katalog da bir kitap değil midir!)

Bir yayıncının aklına “kendi adını içermeyen kataloglar katalogu” yapmak gelir. Bir sorun çıkar ortaya. Bu hazırlanmakta olan katalog kendi adını içermeli midir, içermemeli midir? Kendi adını içerirse, kataloğun türünden dolayı, adını içermemesi gerekmektedir. Kendi adını içermezse de, yine kataloğun türünden dolayı, kendi adını içermesi gerekmektedir. Bir paradoks daha! Nasıl çözeceğiz? Hazırlanması bitmemiş bir kataloğun katalog sayılamayacağını önermek bir çözüm müdür? Değildir (ama çözüme yaklasır), çünkü hazırlanmakta olan katalogun adını “kendi adını içermeyen, yayımlanmıs ya da hazırlanmakta olan kataloglar kataloğu” diye değistirirsek paradoks ortadan kalkmıs olmaz. Biz su çözümü önereceğiz: böyle bir katalog yapılamaz. Yukardaki çozümlerde de oldugu gibi tanımlanan nesnenin olamayacağını öne sürdük.